Gerçek Sevgiyi Ne Kadar Ariyoruz?
:: EDEBİYAT DÜNYASI :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
Gerçek Sevgiyi Ne Kadar Ariyoruz?
İnsan bir tercih yapmak zorundadır: Gerçek Sevgilisini mi arıyor, yoksa fani ve geçici sevgilisini mi? Arada uçurumlar var. Gerçek Sevgilimiz biz farkında olsak da, olmasak da bizi seviyor ve bizi her gün nimet ve hayat hediyelerine boğuyor. Gerçek Sevgilimizin bir defa bile vefasızlığı görülmüş değil. Gerçek Sevgilimiz kötü günümüzde bizi terk eden birisi değil. Gerçek Sevgilimiz hayatta da, ölümde de bizimle beraber. Gerçek Sevgilimiz bizim onu sevdiğimizden çok daha fazla bizi seviyor! Gerçek Sevgilimiz, biz O'nu unutalım, unutmayalım; bizi unutmuyor. Gerçek Sevgilimiz, bir günde defalarca kalbimizi yokluyor, defalarca iç dünyamıza nazar ediyor, bizi bizden çok daha iyi biliyor ve çok daha iyi seviyor, kalbimize bizden daha yakındır ve biz, insanlık olarak hepimiz, istesek de istemesek de, hızla O'na doğru gidiyoruz!
O bize şah damarımızdan daha yakindir. Yunus bu kavuşmayı Cennet'ten çok istiyor. Mevlâna bu kavuşmaya şeb-i ârûs diyor.
Gerçek Sevgilimiz hiçbir zaman bize uzak olmadı, hiçbir zaman uzak olmayacak!
Hiçbir zaman bizi aldatmadı, hiçbir zaman aldatmayacak! Hiçbir zaman bizi yalnız bırakmadı, hiçbir zaman bırakmayacak!
Hiçbir zaman bizi terk etmedi, hiçbir zaman terk etmeyecek! Hiçbir zaman bize vefasızlık yapmadı, hiçbir zaman yapmayacak!
Hiçbir zaman bizi nazarından düşürmedi, hiçbir zaman düşürmeyecek!
Hiçbir zaman bizim kalbimizi reddetmedi, hiçbir zaman reddetmeyecek!
Hiçbir zaman bizim gönlümüzü incitmedi, hiçbir zaman incitmeyecek!
Hiçbir zaman bizim sevgimizi yetersiz bulmadı, hiçbir zaman yetersiz bulmayacak!
Hiçbir zaman bizim kusurumuzu çok görmedi, hiçbir zaman çok görmeyecek!
Hiçbir zaman bizi kapısından kovmadı, hiçbir zaman kapısından kovmayacak!
Hiçbir zaman ellerimizi bos göndermedi, hiçbir zaman bos göndermeyecek!
Ve her defasında vefasızlık, sevgisizlik, kabalık, küstahlık, nezaketsizlik, hata üstüne hata, kusur üstüne kusur bizde; sonsuz vefa, sonsuz sevgi, sonsuz yumuşaklık, sonsuz iyilik, sonsuz nezaket, sonsuz hatasızlık ve sonsuz kusursuzluk O'nda oldu.
Defalarca O bizi affediyor, bizi bağışlıyor, hatalarımızı yok sayıyor, kusurlarımızı görmüyor, eksikliklerimizi hoş görüyor, biz O'na bir adım yaklaştığımızda O bize koşarak geliyor.
Peygamber Efendimizin (s.a.v) müjdesiyle; biz O'nun için bir damla gözyaşı döktüğümüzde O bize artık gam, keder ve hüzün yüzü göstermiyor.
Biz O'nun sevgisini kaybetmekten korktuğumuzda O bizi bütün korktuklarımızdan emin kılıyor, biz iyi kötü O'nu istediğimizde O bütün endişelerimizi gideriyor, biz kirik dökük O'na yöneldiğimizde O kalbimizin gelecekle ilgili bütün meraklarını sevgisiyle ümide çeviriyor, biz yarım yamalak O'nu sevdiğimizde O bütün geleceğimizi saadet çiçekleriyle donatıyor.
Gerçek Sevgilimiz dünümüze hâkim, bugünümüze hâkim, yarınımıza hâkim.
Gerçek Sevgilimizden ne istersek isteyelim; veremeyeceği hiçbir şey yok! Ne dilersek dileyelim; reddettiği hiçbir istek yok! Ne arzu edersek edelim; bos çevirdiği hiçbir el yok!
Lütuf O'nun, ikram O'nun, ihsan O'nun, merhamet O'nun, nimetler O'nun, güzellikler O'nun, bize tattırdığı lezzetler O'nun, bize yaşattığı hayat O'nun, bize bağışladığı bütün sevdiklerimiz O'nun, bizim âşık olduğumuz bütün sevgililerimiz O'nun, bizim sevgilimize götürdügümüz bütün çiçekler O'nun!
Çiçekler O'nun ikramı... Mutluluklar O'nun ihsanı... Sevgiler O'nun lütfü... Sevgililer O'nun hediyesi...
Ama ne yazık ki, insan şükürsüz, insan teşekkürsüz, insan kadir kıymet bilmez, insan sağır davranıyor.
Oysa Gerçek Sevgiliyi buluverse insan asla üzülmeyecek, asla keder yüzü görmeyecek, asla efkârlanmayacak ve kâinatın ask ve sevgi ritmine ayak uyduracak, gerçek saadeti ve sonsuz mutluluğu yakalayacaktır!
Kimdir o Gerçek Sevgili? ALLAH'tan başka kim olabilir?
Öyle ki; her bir isminde binler ihsan defineleri bulunan, bütün sevdiklerimizi sonsuz ihsanlarıyla mutlu eden, binler iyiliklerin ve güzelliklerin kaynağı olan, bin bir isminde bütün güzellik tabakaları gizli bulunan ve Celâl sahibi bir Güzel ve Kemal sahibi bir Sevgili olarak Kendi Yüce Zatini bize tanıtan ALLAH, sonsuz derece ask ve muhabbete lâyıktır!
Bütün kâinat O'nun ask ve muhabbetiyle mest olmuş ve kendinden geçmiştir!
Öyleyse insan, ALLAH’ın hakkı olan sevgi duygusunu mahlûkata dağıtmamalıdır. Çünkü mahlûkat fanidir. Mahlûkatın üzerinde birer sevgi tomurcuğu halinde gülümseyen nakışlar ve işlemeler ALLAH’ın bin bir isminin izlerini taşımaktadırlar.
Yalnızca Rahman ismine bir bakalım ki;
Cennet bir cilvesi, ebedî saadet bir pırıltısı, dünyadaki bütün lezzetler, rızıklar, nimetler, sevgiler ve sevgililer sadece bir damlasıdır!
Senin kendini, sevgilini ve bütün sevdiklerini yok olmaktan kurtaran ve hayat üstüne hayat bahseden, mutluluklar üstüne mutluluklara boğan ALLAH’ın Rahman ve Rahîm isimleri elbette sonsuz derece sevilmeye ve aska lâyıktırlar.
Öyleyse ALLAH’ın dışındaki bütün sevgilileri muhakkak ALLAH için sevmeli, ALLAH için olmayan sevgileri derhal terk etmeliyiz.
Gerçek Sevgili bize hiç de uzak değildir!
O'nu ne kadar arıyoruz?
Bu gün bilmem ama; yarin ne kadar arayacağız?
Hep O'nu arayacağız!
Yalnız O'nu!...
O bize şah damarımızdan daha yakindir. Yunus bu kavuşmayı Cennet'ten çok istiyor. Mevlâna bu kavuşmaya şeb-i ârûs diyor.
Gerçek Sevgilimiz hiçbir zaman bize uzak olmadı, hiçbir zaman uzak olmayacak!
Hiçbir zaman bizi aldatmadı, hiçbir zaman aldatmayacak! Hiçbir zaman bizi yalnız bırakmadı, hiçbir zaman bırakmayacak!
Hiçbir zaman bizi terk etmedi, hiçbir zaman terk etmeyecek! Hiçbir zaman bize vefasızlık yapmadı, hiçbir zaman yapmayacak!
Hiçbir zaman bizi nazarından düşürmedi, hiçbir zaman düşürmeyecek!
Hiçbir zaman bizim kalbimizi reddetmedi, hiçbir zaman reddetmeyecek!
Hiçbir zaman bizim gönlümüzü incitmedi, hiçbir zaman incitmeyecek!
Hiçbir zaman bizim sevgimizi yetersiz bulmadı, hiçbir zaman yetersiz bulmayacak!
Hiçbir zaman bizim kusurumuzu çok görmedi, hiçbir zaman çok görmeyecek!
Hiçbir zaman bizi kapısından kovmadı, hiçbir zaman kapısından kovmayacak!
Hiçbir zaman ellerimizi bos göndermedi, hiçbir zaman bos göndermeyecek!
Ve her defasında vefasızlık, sevgisizlik, kabalık, küstahlık, nezaketsizlik, hata üstüne hata, kusur üstüne kusur bizde; sonsuz vefa, sonsuz sevgi, sonsuz yumuşaklık, sonsuz iyilik, sonsuz nezaket, sonsuz hatasızlık ve sonsuz kusursuzluk O'nda oldu.
Defalarca O bizi affediyor, bizi bağışlıyor, hatalarımızı yok sayıyor, kusurlarımızı görmüyor, eksikliklerimizi hoş görüyor, biz O'na bir adım yaklaştığımızda O bize koşarak geliyor.
Peygamber Efendimizin (s.a.v) müjdesiyle; biz O'nun için bir damla gözyaşı döktüğümüzde O bize artık gam, keder ve hüzün yüzü göstermiyor.
Biz O'nun sevgisini kaybetmekten korktuğumuzda O bizi bütün korktuklarımızdan emin kılıyor, biz iyi kötü O'nu istediğimizde O bütün endişelerimizi gideriyor, biz kirik dökük O'na yöneldiğimizde O kalbimizin gelecekle ilgili bütün meraklarını sevgisiyle ümide çeviriyor, biz yarım yamalak O'nu sevdiğimizde O bütün geleceğimizi saadet çiçekleriyle donatıyor.
Gerçek Sevgilimiz dünümüze hâkim, bugünümüze hâkim, yarınımıza hâkim.
Gerçek Sevgilimizden ne istersek isteyelim; veremeyeceği hiçbir şey yok! Ne dilersek dileyelim; reddettiği hiçbir istek yok! Ne arzu edersek edelim; bos çevirdiği hiçbir el yok!
Lütuf O'nun, ikram O'nun, ihsan O'nun, merhamet O'nun, nimetler O'nun, güzellikler O'nun, bize tattırdığı lezzetler O'nun, bize yaşattığı hayat O'nun, bize bağışladığı bütün sevdiklerimiz O'nun, bizim âşık olduğumuz bütün sevgililerimiz O'nun, bizim sevgilimize götürdügümüz bütün çiçekler O'nun!
Çiçekler O'nun ikramı... Mutluluklar O'nun ihsanı... Sevgiler O'nun lütfü... Sevgililer O'nun hediyesi...
Ama ne yazık ki, insan şükürsüz, insan teşekkürsüz, insan kadir kıymet bilmez, insan sağır davranıyor.
Oysa Gerçek Sevgiliyi buluverse insan asla üzülmeyecek, asla keder yüzü görmeyecek, asla efkârlanmayacak ve kâinatın ask ve sevgi ritmine ayak uyduracak, gerçek saadeti ve sonsuz mutluluğu yakalayacaktır!
Kimdir o Gerçek Sevgili? ALLAH'tan başka kim olabilir?
Öyle ki; her bir isminde binler ihsan defineleri bulunan, bütün sevdiklerimizi sonsuz ihsanlarıyla mutlu eden, binler iyiliklerin ve güzelliklerin kaynağı olan, bin bir isminde bütün güzellik tabakaları gizli bulunan ve Celâl sahibi bir Güzel ve Kemal sahibi bir Sevgili olarak Kendi Yüce Zatini bize tanıtan ALLAH, sonsuz derece ask ve muhabbete lâyıktır!
Bütün kâinat O'nun ask ve muhabbetiyle mest olmuş ve kendinden geçmiştir!
Öyleyse insan, ALLAH’ın hakkı olan sevgi duygusunu mahlûkata dağıtmamalıdır. Çünkü mahlûkat fanidir. Mahlûkatın üzerinde birer sevgi tomurcuğu halinde gülümseyen nakışlar ve işlemeler ALLAH’ın bin bir isminin izlerini taşımaktadırlar.
Yalnızca Rahman ismine bir bakalım ki;
Cennet bir cilvesi, ebedî saadet bir pırıltısı, dünyadaki bütün lezzetler, rızıklar, nimetler, sevgiler ve sevgililer sadece bir damlasıdır!
Senin kendini, sevgilini ve bütün sevdiklerini yok olmaktan kurtaran ve hayat üstüne hayat bahseden, mutluluklar üstüne mutluluklara boğan ALLAH’ın Rahman ve Rahîm isimleri elbette sonsuz derece sevilmeye ve aska lâyıktırlar.
Öyleyse ALLAH’ın dışındaki bütün sevgilileri muhakkak ALLAH için sevmeli, ALLAH için olmayan sevgileri derhal terk etmeliyiz.
Gerçek Sevgili bize hiç de uzak değildir!
O'nu ne kadar arıyoruz?
Bu gün bilmem ama; yarin ne kadar arayacağız?
Hep O'nu arayacağız!
Yalnız O'nu!...
güney- Mesaj Sayısı : 581
Nerden : mardin
Rep :
Points : -12
Kayıt tarihi : 05/08/08
:: EDEBİYAT DÜNYASI :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz