MEVLANA'DAN
2 posters
:: EDEBİYAT DÜNYASI :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
MEVLANA'DAN
MEVLANA CELELEDİN-İ RUMİ'DEN
• Aşıkların arasına, akıllı biri gelmesin. Bilhassa bizim gönül verdiğimiz o güzelin aşıklarından uzak dursun!
• Akıllılar, aşıklardan uzak olsun. Külhan kokusu, seher vaktinde esen sabah rüzgarından uzaklara gitsin.
• Eğer aramıza akıllı bir kişi gelmek isterse, onu bırakmayın, ona yol vermeyin. Ama bir aşık gelirse, ona hoş geldin, safalar getirdin deyin, yüzlerce merhabalar edin!
• Aşıklar meclisi, bağışlayış meclisidir. Pek tutumlu olan akla uyup, aşkta cimrilik etmek vebale girmektir.
• Aklın nürundan aşk utanır. Genç yaşta ihtiyar olmak kötü bir haldir.
• Ey aşık! Vakit geçirmeden aşıklar evine dön gel! Çünkü aşksız ömür geçirmek, ömrü heba etmek, boş yere harcamaktır.
HZ.MEVLANA CELELEDİN-İ RUMİ'DEN
Geri: MEVLANA'DAN
YEDİ ÖĞÜT
Güneş gibi ol; şefkatte, merhamette,
Gece gibi ol; ayıpları örtmekte,
Akarsu gibi ol; keremde, cömertlikte,
Ölü gibi ol; öfkede, asabiyette,
Toprak gibi ol; tevazuda, mahviyette,
Ya olduğun gibi görün,
Ya göründüğün gibi ol.
Gülün dikene katlanması, onu güzel kokulu yaptı.
Aklın yoksa yandın. Ya kalbin yoksa, o zaman zaten sen yoksun ki...
HZ.MEVLANA CELELEDİN-İ RUMİ'DEN
Güneş gibi ol; şefkatte, merhamette,
Gece gibi ol; ayıpları örtmekte,
Akarsu gibi ol; keremde, cömertlikte,
Ölü gibi ol; öfkede, asabiyette,
Toprak gibi ol; tevazuda, mahviyette,
Ya olduğun gibi görün,
Ya göründüğün gibi ol.
Gülün dikene katlanması, onu güzel kokulu yaptı.
Aklın yoksa yandın. Ya kalbin yoksa, o zaman zaten sen yoksun ki...
HZ.MEVLANA CELELEDİN-İ RUMİ'DEN
güney- Mesaj Sayısı : 581
Nerden : mardin
Rep :
Points : -12
Kayıt tarihi : 05/08/08
Geri: MEVLANA'DAN
Eşekten şeker esirgenmez ama eşek
yaratılışı bakımından otu beğenir.
** Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
** Leş, bize göre rezildir ama, domuza,
köpeğe şekerdir, helvadır.
** Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül,
kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
** Pisler, pisliklerini yapar ama
sular da temizlemeye çalışır.
** Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür.
Selviyi hür bir halde yücelten,
kederi de sevinç haline sokabilir.
** Nasıl olur da deniz, köpeğin agzından pislenir,
nasıl olur da güneş üflemekle söner?
** Akıl padişahı kafesi kırdı mı,
kuşların her biri bir yöne uçar.
** Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta
aşağılık dünyadan göğe sıçrayiverir.
** Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü,
inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.
** Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur.
Kıskançlık ateşten meydana gelir.
** Dünya tuzaktır. Yemi de istek.
İstek tuzaklarından kaçının.
** Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama
susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.
** Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin.
Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
** Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek,
inciyle denizin varlığından da şüphe eder.
** Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu,
dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
** Oruç tutmak güçtür, çetindir ama
Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından,
bir derde uğratmasından daha iyidir.
** Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz.
Suyu başına döksen, başı kırılmaz.
Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan,
toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.
** Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana,
içinde inci vardır.
** Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir.
Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
** Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
** Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes
çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
** Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.
** Her dil, gönlün perdesidir.
Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
** Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları
olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
** İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey
görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun
diye bu alem yok değildir.
** A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın,
tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.
** O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti.
Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
** Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da
nedir bir sevgiye harcanmadıktan,
bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
** Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor,
gama binlerce defa aferin.
** Nefsin, üzüm ve hurma gibi
tatlı şeylerin sarhoşu oldukça,
ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
Hz. Mevlana
yaratılışı bakımından otu beğenir.
** Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
** Leş, bize göre rezildir ama, domuza,
köpeğe şekerdir, helvadır.
** Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül,
kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
** Pisler, pisliklerini yapar ama
sular da temizlemeye çalışır.
** Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür.
Selviyi hür bir halde yücelten,
kederi de sevinç haline sokabilir.
** Nasıl olur da deniz, köpeğin agzından pislenir,
nasıl olur da güneş üflemekle söner?
** Akıl padişahı kafesi kırdı mı,
kuşların her biri bir yöne uçar.
** Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta
aşağılık dünyadan göğe sıçrayiverir.
** Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü,
inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.
** Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur.
Kıskançlık ateşten meydana gelir.
** Dünya tuzaktır. Yemi de istek.
İstek tuzaklarından kaçının.
** Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama
susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.
** Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin.
Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
** Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek,
inciyle denizin varlığından da şüphe eder.
** Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu,
dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
** Oruç tutmak güçtür, çetindir ama
Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından,
bir derde uğratmasından daha iyidir.
** Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz.
Suyu başına döksen, başı kırılmaz.
Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan,
toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.
** Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana,
içinde inci vardır.
** Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir.
Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
** Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
** Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes
çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
** Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.
** Her dil, gönlün perdesidir.
Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
** Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları
olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
** İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey
görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun
diye bu alem yok değildir.
** A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın,
tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.
** O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti.
Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
** Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da
nedir bir sevgiye harcanmadıktan,
bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
** Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor,
gama binlerce defa aferin.
** Nefsin, üzüm ve hurma gibi
tatlı şeylerin sarhoşu oldukça,
ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
Hz. Mevlana
güney- Mesaj Sayısı : 581
Nerden : mardin
Rep :
Points : -12
Kayıt tarihi : 05/08/08
:: EDEBİYAT DÜNYASI :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz