SEVGİDE AZARLAMA...
:: EDEBİYAT DÜNYASI :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
SEVGİDE AZARLAMA...
SEVGİDE AZARLAMA;
Biz buradaki azarlamayı “Uyarma, dikkat çekme, ihtar, tembih” olarak algılamaktayız. Sakın bu hal halının tozunu silkelemek için halıyı dövmek gibi algılanmasın.
Seven sevgilisini azarlayabilir mi, böyle bir şeyi düşünmek bile imkansızdır, sevilen sevenini azarlar, eğer ikaz ediyor azarlıyorsa sevilen sevenini kendi istediği hale getirmek için çaba sarf ediyor ve onun sevgisine cevap veriyordur. Artık sevilen seveninin sevgisine kayıtsız değildir. O nu istediği kıvama getirmek için gayret gösteriyor, azarlıyor, seven için sevinilecek bir şeydir.
Hani bir gün, Peygamber'imiz (sav) ileri gelen Kureyşli ile konuşurken Ibni Ummü Mektüm içeri girmek için izin istemişti, bu duruma Peygamberimizin (sav) canı sıkılınca Allah (cc) Kura’n-ı kerimde “Ekşidi (yüzünü ekşitti) ve döndü. Ona ama geldi diye. Ne bilirsin, belki o temizlenecek. Veya öğüt alacak da öğüt kendisine fayda verecek. Ama ihtiyaç duymayana gelince, sen onun sesine özeniyorsun. Onun temizlenmemesinden sana ne! Ama sana can atarak gelen, içinde saygı duyarak gelmişken, sen ondan tegafül ediyor (ona ilgi göstermiyor) sun. Hayır, hayır, sakın! Çünkü o (Kur'an) bir öğüttür.”(Abese 1-10) buyurmuştu. Böylece Allah kendisini çok seven, kendisinin de sevdiği peygamberini ikaz ediyordu. Onu ikaz ederek onun doğru yapmasını sağlıyordu. Peygamber (S.A.V.) de “Beni Rabbim terbiye etti ve ne güzel terbiye etti” diyerek asıl terbiyecinin Allah olduğunu vurgulamaktaydı.
Hani eskiler demişler ya “Azarlayış varsa Sevgi vardır” diye, gerçekte sevilen eğer gerçekten sevenini seviyorsa onu doğru noktada azarlamaya başlar, çünkü dostlar azarlanır, yakın olan azarlanır, bu azarlar ona şefkat azarıdır, sevenin iyi biri olması için sevilenin yolundan gitmek için ikaz ve irşad hükmündedir. Bunlar bilhassa mürşid mürid arasında çok görülen olaylardır. Mürşid kendine yakın olan, kendisini seven müridlerini tatlı tatlı azarlar. Hani baba çocuğunu azarlar ya, ne çocukta babasına karşı nefret oluşur, nede baba çocuğunu küçümser veya kinlenmez ya onun gibi bir şeydir azarlama.
Eğer kendine yabancı görür, kendisinden uzak görürse onlara dokunmaz, onları azarlamaz, onlar henüz işin tam idrakinde değildirler, bu azardan ters etkilenip yolu terk edip gidebilirler düşüncesi mürşide hakim olur ve yabancı ve uzak olanları azarlamayı pek uygun görmez, bazen yabancılarda yakın olmayanlarda bu azarlardan nasiplerini alırlarda hala daha orda bulunurlarsa mürşid onları yakın daireye alır, çünkü onlar bunu hak etmişlerdir. Eğer yakın dairedeki müridlerde bir kırılganlık olduysa onlarda yakın daireden uzaklaşırlar, dostluğa layık olmamışlardır. Aslında bu azarlar insanları dertlendiriyor, düşündürüyor mevcut halinde değişikliklere sebep oluyorsa ne ala sevgiye işarettir. Yok eğer herhangi bir tesiri olmuyor veya uzaklaştırmaya sebep oluyorsa sevgisizliğe işarettir ki gerçek seven ile sevmeyeni ayırır bir imtihan olur. Bu günlük bu konu için bu kadar kelam yeter herhalde..
Mustafa Özbağ 11.08.2008
Biz buradaki azarlamayı “Uyarma, dikkat çekme, ihtar, tembih” olarak algılamaktayız. Sakın bu hal halının tozunu silkelemek için halıyı dövmek gibi algılanmasın.
Seven sevgilisini azarlayabilir mi, böyle bir şeyi düşünmek bile imkansızdır, sevilen sevenini azarlar, eğer ikaz ediyor azarlıyorsa sevilen sevenini kendi istediği hale getirmek için çaba sarf ediyor ve onun sevgisine cevap veriyordur. Artık sevilen seveninin sevgisine kayıtsız değildir. O nu istediği kıvama getirmek için gayret gösteriyor, azarlıyor, seven için sevinilecek bir şeydir.
Hani bir gün, Peygamber'imiz (sav) ileri gelen Kureyşli ile konuşurken Ibni Ummü Mektüm içeri girmek için izin istemişti, bu duruma Peygamberimizin (sav) canı sıkılınca Allah (cc) Kura’n-ı kerimde “Ekşidi (yüzünü ekşitti) ve döndü. Ona ama geldi diye. Ne bilirsin, belki o temizlenecek. Veya öğüt alacak da öğüt kendisine fayda verecek. Ama ihtiyaç duymayana gelince, sen onun sesine özeniyorsun. Onun temizlenmemesinden sana ne! Ama sana can atarak gelen, içinde saygı duyarak gelmişken, sen ondan tegafül ediyor (ona ilgi göstermiyor) sun. Hayır, hayır, sakın! Çünkü o (Kur'an) bir öğüttür.”(Abese 1-10) buyurmuştu. Böylece Allah kendisini çok seven, kendisinin de sevdiği peygamberini ikaz ediyordu. Onu ikaz ederek onun doğru yapmasını sağlıyordu. Peygamber (S.A.V.) de “Beni Rabbim terbiye etti ve ne güzel terbiye etti” diyerek asıl terbiyecinin Allah olduğunu vurgulamaktaydı.
Hani eskiler demişler ya “Azarlayış varsa Sevgi vardır” diye, gerçekte sevilen eğer gerçekten sevenini seviyorsa onu doğru noktada azarlamaya başlar, çünkü dostlar azarlanır, yakın olan azarlanır, bu azarlar ona şefkat azarıdır, sevenin iyi biri olması için sevilenin yolundan gitmek için ikaz ve irşad hükmündedir. Bunlar bilhassa mürşid mürid arasında çok görülen olaylardır. Mürşid kendine yakın olan, kendisini seven müridlerini tatlı tatlı azarlar. Hani baba çocuğunu azarlar ya, ne çocukta babasına karşı nefret oluşur, nede baba çocuğunu küçümser veya kinlenmez ya onun gibi bir şeydir azarlama.
Eğer kendine yabancı görür, kendisinden uzak görürse onlara dokunmaz, onları azarlamaz, onlar henüz işin tam idrakinde değildirler, bu azardan ters etkilenip yolu terk edip gidebilirler düşüncesi mürşide hakim olur ve yabancı ve uzak olanları azarlamayı pek uygun görmez, bazen yabancılarda yakın olmayanlarda bu azarlardan nasiplerini alırlarda hala daha orda bulunurlarsa mürşid onları yakın daireye alır, çünkü onlar bunu hak etmişlerdir. Eğer yakın dairedeki müridlerde bir kırılganlık olduysa onlarda yakın daireden uzaklaşırlar, dostluğa layık olmamışlardır. Aslında bu azarlar insanları dertlendiriyor, düşündürüyor mevcut halinde değişikliklere sebep oluyorsa ne ala sevgiye işarettir. Yok eğer herhangi bir tesiri olmuyor veya uzaklaştırmaya sebep oluyorsa sevgisizliğe işarettir ki gerçek seven ile sevmeyeni ayırır bir imtihan olur. Bu günlük bu konu için bu kadar kelam yeter herhalde..
Mustafa Özbağ 11.08.2008
:: EDEBİYAT DÜNYASI :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz