Aşk yolun ve sonun olsun...
:: EDEBİYAT DÜNYASI :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
Aşk yolun ve sonun olsun...
tarafından GÜLNİDA Cuma Eyl. 12 2008, 17:03
Aşk yolun ve sonun olsun...
Aslında aşk bir yere gitmez, ama biz aşıklığımızı kaybettiğimizden o nun bizi bırakıp gittiğini zannederiz. Giden bizizdir o değil, aşk vefasız değildir, gerçek aşıklığı yaşamayanlar vefasızdır. Aşk ise orada durur gözümüzün içine bakar her daim, kendi lisanıyla yalvarır durur bize, “yapmayın, etmeyin vefasız olmayın, hain olmayın,aşk a sırtınızı dönmeyin helak olursunuz, kalbiniz kararır, aklınız çöker” diye ama biz insanoğlu, aşk a hainlik yapar, vefasızlık içinde bulunur ve ihanet ederiz. İnsanlık ilk var olduğundan beri, insanoğlu aşk a ihanet etmiştir, hem de aşk adına, Adem in oğlunun kardeşini katlettiği gibi.
Aşk insanın bilincini en yüksek seviyeye çıkarır, anlayışını idrakini açar. Bu sebeble aşıklığını kaybedenler birden bire bir boşluğa düşmüş gibi olurlar bu yüzden, düştükleri karanlıktan onları çıkarıcak aslında yegane duygu ve kuvvet aşk tır ama, o nu göremezler, mutlaka onara bir aşk üstadı gereklidir bu durumdan çıkabilmeleri için, yeniden aşıklıklarını kazanabilmeleri için, üstadların asıl vazifeleri budur aslında, aşk ını kaybetmiş, aşıklığını yitirmiş talebelerinin yeniden aşıklığını kazanabilmeleri ve aşk haline bürünmelerine yardımcı olmaktır.
Aşıklığını kaybetmek insanı öylesini umutsuz ve ümitsiz bir noktaya düşürür ki derin anlamsızlıkların içinde yüzdüğünü hisseder insan. Bu anlamsızlıklardan bir anlam çıkaramaz güçlük çıkar, aslında o esnada yeniden aşk a sarılıp, yeniden aşıklığın özelliklerini üzerinde toplayıp anlamsızlıkların içinden anlam çıkarabilmeli insan. Tabi bu çok zor olan bir pisisikolojik yapıdır, bunu başarabilenler kendi kendilerine ayağa kalkabilme başarısını gösterebilirler bu insanların arasında belki yüz miyonda birkaç kişidir. Bazıları böyle bir durumda uçuk bazı düşünce ve filiyatlara girip bu halden çıkabileceklerini zannederler ama heyhat bu onları daha da batırır maddi ve manevi anlamda, ama onlar hala daha kendilerinin batmadıklarını zanneder, buda ayrı bir üzücü durumdur insanlar için.
Bundan kurtulmanın yegane tek yolu yeniden aşık olmaktır aşka.
Bu günlük bu kadar yeterlidir sanırım..
Aşk yolun ve sonun olsun…
Mustafa ÖZBAĞ 07-Eylül-2008
Aslında aşk bir yere gitmez, ama biz aşıklığımızı kaybettiğimizden o nun bizi bırakıp gittiğini zannederiz. Giden bizizdir o değil, aşk vefasız değildir, gerçek aşıklığı yaşamayanlar vefasızdır. Aşk ise orada durur gözümüzün içine bakar her daim, kendi lisanıyla yalvarır durur bize, “yapmayın, etmeyin vefasız olmayın, hain olmayın,aşk a sırtınızı dönmeyin helak olursunuz, kalbiniz kararır, aklınız çöker” diye ama biz insanoğlu, aşk a hainlik yapar, vefasızlık içinde bulunur ve ihanet ederiz. İnsanlık ilk var olduğundan beri, insanoğlu aşk a ihanet etmiştir, hem de aşk adına, Adem in oğlunun kardeşini katlettiği gibi.
Aşk insanın bilincini en yüksek seviyeye çıkarır, anlayışını idrakini açar. Bu sebeble aşıklığını kaybedenler birden bire bir boşluğa düşmüş gibi olurlar bu yüzden, düştükleri karanlıktan onları çıkarıcak aslında yegane duygu ve kuvvet aşk tır ama, o nu göremezler, mutlaka onara bir aşk üstadı gereklidir bu durumdan çıkabilmeleri için, yeniden aşıklıklarını kazanabilmeleri için, üstadların asıl vazifeleri budur aslında, aşk ını kaybetmiş, aşıklığını yitirmiş talebelerinin yeniden aşıklığını kazanabilmeleri ve aşk haline bürünmelerine yardımcı olmaktır.
Aşıklığını kaybetmek insanı öylesini umutsuz ve ümitsiz bir noktaya düşürür ki derin anlamsızlıkların içinde yüzdüğünü hisseder insan. Bu anlamsızlıklardan bir anlam çıkaramaz güçlük çıkar, aslında o esnada yeniden aşk a sarılıp, yeniden aşıklığın özelliklerini üzerinde toplayıp anlamsızlıkların içinden anlam çıkarabilmeli insan. Tabi bu çok zor olan bir pisisikolojik yapıdır, bunu başarabilenler kendi kendilerine ayağa kalkabilme başarısını gösterebilirler bu insanların arasında belki yüz miyonda birkaç kişidir. Bazıları böyle bir durumda uçuk bazı düşünce ve filiyatlara girip bu halden çıkabileceklerini zannederler ama heyhat bu onları daha da batırır maddi ve manevi anlamda, ama onlar hala daha kendilerinin batmadıklarını zanneder, buda ayrı bir üzücü durumdur insanlar için.
Bundan kurtulmanın yegane tek yolu yeniden aşık olmaktır aşka.
Bu günlük bu kadar yeterlidir sanırım..
Aşk yolun ve sonun olsun…
Mustafa ÖZBAĞ 07-Eylül-2008
GÜLNİDA- Mesaj Sayısı : 161
Yaş : 37
Nerden : İZMİR
Rep :
Points : -3
Kayıt tarihi : 03/08/08 -
Similar topics:: EDEBİYAT DÜNYASI :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz