SAFRANBOLULU İSMÂİL NECÂTİ EFENDİ RH.A HAZRETLERİ
1 sayfadaki 1 sayfası
SAFRANBOLULU İSMÂİL NECÂTİ EFENDİ RH.A HAZRETLERİ
SAFRANBOLULU İSMÂİL NECÂTİ EFENDİ RH.A HAZRETLERİ
Gümüşhâneli Dergâhı şeyhlerinden İsmail Necâti Efendi KS, Kastamonu'ya bağlı Safranbolu kazasının Oğulveren Köyü'nde doğmuştur. Ömeroğlu Sülâlesine mensub Hacı Mehmed Efendi'nin oğludur. Gür ve beyaz sakalı, celâl ve heybeti ile İsmail Necati Efendi, şeyhi Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî Hazretleri'ni andırırdı.
İlk tahsiline Safranbolu'da Müftü Mehmet Hilmi Efendi'den ders görerek başlamıştır. Ardından İstanbul'a gelmiş, muhtelif hocalardan ilim tahsil ederek icâzet almaya muvaffak olmuştur.
Bayezid Medresesi müderris ve dersiâmlarından Aksekili İbrahim Efendi'den, tekmîl-i nüsah eden İsmail Necati Efendi KS, 1876'da açılan rüûs imtihanında başarılı olmuş ve otuzbeş yaşlarında iken Bayezid Medresesi'nde ders vermeye, 1892'den itibaren de talebelerine icâzet vermeye başlamıştır. 1897-1909 yılları arasında huzur dersleri muhataplığı, 1909 ve 1910 senelerinde de mukarrirlik vazifesini yerine getirmiştir.
Zâhirî ilimlerde bu yükselişin ardından İsmail Necati Efendi KS, Gümüşhânevî Hazretleri'ne intisab etmiştir. Mânevî kemâli için gereken eğitime tamamiyle kendini vererek, zâhirî ilimlerde olduğu gibi bâtınî ilimlerde de temayüz etmiştir. Öyle ki Gümüşhânevî Hazretleri'nin Hasan Hilmi Efendi'den sonra ikinci büyük halifesi olarak, 1911 (H.1329) yılında irşad makamına geçmiş ve ömrünün sonuna kadar (1919) bu vazifeyi sürdürmüştür. Aynı yıl ayrıca Dârül-Hilâfetil-Aliyye kısm-ı âlî hadis dersi müderrisliğine tayin edilmiştir.
İsmail Necati Efendi, irşad makamında bulunduğu on yıl süresince pek çok âlim ve talebe yetiştirdiği gibi Râmûz el-Ehâdîs'i de senelerce okutmuştur. Cumhuriyet Türkiyesi'nin ilk İstanbul Müftüsü ve Sultan Abdülaziz'in oğlu Şehzade Şevket Efendi'nin hocası, Süleymaniye Medresesi Usûl-i Fıkıh dersi müderrisi ve aynı zamanda huzur dersleri muhataplarından Safranbolu'lu Hafız Mehmed Fehmi (Ülgener) Efendi, İsmail Necati Efendi'nin oğlu; İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dekanlığında bulunmuş, Prof. Dr. Sabri Fuat Ülgener ise torunudur.
Gümüşhânevî Hazretleri'nin Hasan Hilmi Efendi'den sonra ikinci halifesi olan İsmail Necati Efendi dokuz sene dergâhta hilafet vazifesini sürdürmüşlerdir. Kendisinden hilafet alanlardan Ferşâd diye tamınan Of'lu İbrahim Hakkı Efendi'nin talebelerinden şu hadiseler naklediliyor:
Halvette iken bir gün İbrahim Hakkı Efendi'ye mühim bir kalp krizi gelir. İsmail Necati Efendi'ye haber verirler. Doktor Emin Paşa'yı çağırın der. Emin Paşa Gümüşhanevî Hazretleri'ne mensubdur ve aynı zamanda sarayın doktorudur. Emin Paşa hastayı muayene edince, rengi kül gibi olmuş bir halde dergâhtan çıkıp gider. Ertesi gün dergâha gelerek ihvana müjde verir.
İbrahim Hakkı Efendi'nin yakalandığı kalp hastalığından kimsenin kurtulmadığını muayene sonunda anlamıştım. Ama Allah'tan ümit kesmedim. Rasûlüllah SAS'e durumu arzettim:
"--Ahir zaman ulemasındandır, ondan çok hizmet bekliyoruz." diye niyaz ettim.
Şifa bulacakları müjdesini aldım elhamdü lillâh demişlerdir. Bundan sonra İbrahim Hakkı Efendi --Hacı Ferşad Efendi-- uzun seneler Of, Trabzon, Samsun ve havalisinde ilim ve tarikat neşrinde bulunmuş, eserleri halen mevcut olan hizmetler yapmıştır.
Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahideddin de kendisine intisab etmiş ve derslerine devam etmiştir. İsmail Necati Efendi, 6 Şubat 1919'da vefat etmiş, Süleymaniye haziresindeki kabrine defnedilmiştir.
Gümüşhâneli Dergâhı şeyhlerinden İsmail Necâti Efendi KS, Kastamonu'ya bağlı Safranbolu kazasının Oğulveren Köyü'nde doğmuştur. Ömeroğlu Sülâlesine mensub Hacı Mehmed Efendi'nin oğludur. Gür ve beyaz sakalı, celâl ve heybeti ile İsmail Necati Efendi, şeyhi Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî Hazretleri'ni andırırdı.
İlk tahsiline Safranbolu'da Müftü Mehmet Hilmi Efendi'den ders görerek başlamıştır. Ardından İstanbul'a gelmiş, muhtelif hocalardan ilim tahsil ederek icâzet almaya muvaffak olmuştur.
Bayezid Medresesi müderris ve dersiâmlarından Aksekili İbrahim Efendi'den, tekmîl-i nüsah eden İsmail Necati Efendi KS, 1876'da açılan rüûs imtihanında başarılı olmuş ve otuzbeş yaşlarında iken Bayezid Medresesi'nde ders vermeye, 1892'den itibaren de talebelerine icâzet vermeye başlamıştır. 1897-1909 yılları arasında huzur dersleri muhataplığı, 1909 ve 1910 senelerinde de mukarrirlik vazifesini yerine getirmiştir.
Zâhirî ilimlerde bu yükselişin ardından İsmail Necati Efendi KS, Gümüşhânevî Hazretleri'ne intisab etmiştir. Mânevî kemâli için gereken eğitime tamamiyle kendini vererek, zâhirî ilimlerde olduğu gibi bâtınî ilimlerde de temayüz etmiştir. Öyle ki Gümüşhânevî Hazretleri'nin Hasan Hilmi Efendi'den sonra ikinci büyük halifesi olarak, 1911 (H.1329) yılında irşad makamına geçmiş ve ömrünün sonuna kadar (1919) bu vazifeyi sürdürmüştür. Aynı yıl ayrıca Dârül-Hilâfetil-Aliyye kısm-ı âlî hadis dersi müderrisliğine tayin edilmiştir.
İsmail Necati Efendi, irşad makamında bulunduğu on yıl süresince pek çok âlim ve talebe yetiştirdiği gibi Râmûz el-Ehâdîs'i de senelerce okutmuştur. Cumhuriyet Türkiyesi'nin ilk İstanbul Müftüsü ve Sultan Abdülaziz'in oğlu Şehzade Şevket Efendi'nin hocası, Süleymaniye Medresesi Usûl-i Fıkıh dersi müderrisi ve aynı zamanda huzur dersleri muhataplarından Safranbolu'lu Hafız Mehmed Fehmi (Ülgener) Efendi, İsmail Necati Efendi'nin oğlu; İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dekanlığında bulunmuş, Prof. Dr. Sabri Fuat Ülgener ise torunudur.
Gümüşhânevî Hazretleri'nin Hasan Hilmi Efendi'den sonra ikinci halifesi olan İsmail Necati Efendi dokuz sene dergâhta hilafet vazifesini sürdürmüşlerdir. Kendisinden hilafet alanlardan Ferşâd diye tamınan Of'lu İbrahim Hakkı Efendi'nin talebelerinden şu hadiseler naklediliyor:
Halvette iken bir gün İbrahim Hakkı Efendi'ye mühim bir kalp krizi gelir. İsmail Necati Efendi'ye haber verirler. Doktor Emin Paşa'yı çağırın der. Emin Paşa Gümüşhanevî Hazretleri'ne mensubdur ve aynı zamanda sarayın doktorudur. Emin Paşa hastayı muayene edince, rengi kül gibi olmuş bir halde dergâhtan çıkıp gider. Ertesi gün dergâha gelerek ihvana müjde verir.
İbrahim Hakkı Efendi'nin yakalandığı kalp hastalığından kimsenin kurtulmadığını muayene sonunda anlamıştım. Ama Allah'tan ümit kesmedim. Rasûlüllah SAS'e durumu arzettim:
"--Ahir zaman ulemasındandır, ondan çok hizmet bekliyoruz." diye niyaz ettim.
Şifa bulacakları müjdesini aldım elhamdü lillâh demişlerdir. Bundan sonra İbrahim Hakkı Efendi --Hacı Ferşad Efendi-- uzun seneler Of, Trabzon, Samsun ve havalisinde ilim ve tarikat neşrinde bulunmuş, eserleri halen mevcut olan hizmetler yapmıştır.
Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahideddin de kendisine intisab etmiş ve derslerine devam etmiştir. İsmail Necati Efendi, 6 Şubat 1919'da vefat etmiş, Süleymaniye haziresindeki kabrine defnedilmiştir.
Mezar taşı kitabesinde şu beyitler yer almaktadır:
Hüvel-Bâkî,
Mürşîd-i ehl-i hakîkat, kudve-i erbâb-ı dîn,
Hazreti üstâd-ı a'zam, tâc-ı fahril-àrifîn,
Sânî-i kàim-makàm-ı Hazret-i Ahmed Ziyâ,
Şems-i feyyâz-ı fezâil, nûr-ı ayn-ı sâlikîn,
Nisbet-efzâ-yı tarikat rehberi, ilm-i bütün,
Zübde-i eslâf-ı sâdât, muktedâ-yı âhirîn,
Zül-cenâhayn Hàce İsmâil Efendi hazreti
Fevziyâ üçler huzùrunda oku üç Fâtiha,
Vâris-i ekmel idi, her hâli gàyetle metîn,
Burdadır rûh-ı Ziyâ, Hilmi, Necatî berîn...
Hüvel-Bâkî,
Mürşîd-i ehl-i hakîkat, kudve-i erbâb-ı dîn,
Hazreti üstâd-ı a'zam, tâc-ı fahril-àrifîn,
Sânî-i kàim-makàm-ı Hazret-i Ahmed Ziyâ,
Şems-i feyyâz-ı fezâil, nûr-ı ayn-ı sâlikîn,
Nisbet-efzâ-yı tarikat rehberi, ilm-i bütün,
Zübde-i eslâf-ı sâdât, muktedâ-yı âhirîn,
Zül-cenâhayn Hàce İsmâil Efendi hazreti
Fevziyâ üçler huzùrunda oku üç Fâtiha,
Vâris-i ekmel idi, her hâli gàyetle metîn,
Burdadır rûh-ı Ziyâ, Hilmi, Necatî berîn...
YesilSancak!- Mesaj Sayısı : 278
Rep :
Points : -4
Kayıt tarihi : 05/09/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz