Tövbeden de Korkan Varmıdır...
1 sayfadaki 1 sayfası
Tövbeden de Korkan Varmıdır...
TÖVBEDEN DE KORKAN VARMIDIR?
Zamanımızda maalesef çok müslüman kardeşlerimiz tövbeden korkmaktadırlar. Korkularının sebebi hep aynıdır. Hepside tövbeden sonra tövbelerinde durabilecekleri ümidini kaybetmişlerdir. Nasıl olsa ben tövbemde duramam, yine günaha dönerim. Belki bana bir zarar da gelebilir, hatta bazıları çarpılmanın bile mümkün olduğunu zannederler veya birisi kendisine yanlış bir hadise anlatmıştır. Tövbe edemeyenlerin 1 .ci korkusu olan tövbesinde duramam hali üzerinde duralım:
Tövbe edecek kimse, tövbeden sonra da halinin ibadet ve günah işlere karşı zaafının içindeki Din ve Allah sevgisinin, Allah'ın koruyucu Askerinden gelecek manevi görünmez (gizli) kuvvetin varlığını tatmadığını ve bu hususlara dair bir kuvvetli bilgisi de olmadığı için korkar.
Halbuki, bu hususlara dair bilgisi olanlarda tövbeden korkanların hallerine acırlar.
Çünkü tövbeden sonra insanın halinde çok büyük değişiklikler olur. Evvelce yaptığı günahlar onun nazarında çok kötü ve iğrençlesin Kendisinin evvelce hoşuna giden kötü işler onun nazarında iğrenç olunca tekrar işlemek aklından bile geçmez ve hatta onları yapanlara da bu defa kendi de acımaya, onlarında bu halden kurtulabilmesi için içinden gizlice Allah'a yalvarır.
Tövbeden sonra, günah işler iğrençleştiği gibi iyi işler, ibadetleri de onun nazarında o kadar güzel ve tatlı olur ki bu defa artık ibadete yüzünü çevirir. Yaptıkça daha çok hoşuna gider.
içinde, dine ve Allah'a ve bütün müslümanlara karşı bir sevgi hasıl olur. Allah'ın müsiümanları yukarıda anlatılan 3 düşmanından korunmakla görevli olan ASKERLERi (Mürşitler), tövbeden sonra da daima ona manevi bir kuvvetle yardım eder, düşmanlarına ona manevi bir kuvvetle yardım eder, düşmanlarına karşı korurlar. Tövbeden sonra bu anlatılan değişiklikler ancak Allah'ın vazifeli memurları veya Askerleri olan Mürşitler yanındaki tövbe ile olur. Bu durumları bilmeyen müslüman kardeşlerimiz korkmaktadırlar. Bilseler muhakkak korkmayıp hepside tövbeye koşacaklardır.
Tövbeden korkutan 2. ci sebep:
TÖVBESİNDE DURAMAZSA ÇARPILACAĞI
Hakikaten böyle bir şey varmıdır? Yoksa bu laf nereden çıktı?
Tövbesinde duramayan katiyetle çarpılmaz.
Kur'an-ı Kerim, Hadis Kitapları, Büyük Mürşidlerin hayatlarını ve menkıbe, kerametlerini anlatan hiçbir kitapta tövbesinde duramıyanın çarpıldığına dair en küçük bir hadiseye rastlanmaz, insanları çok ayetlerinde tövbeye çağıran Allah'u Teala'nm böyle bir adeti yoktur, ilerde tövbesinde duramayanlar diye ayrı bir mevzuda bu mesele çok açık olarak anlaşılacaktır
Bu çarpılma lafı nereden çıktı?
Allah'ın Askerleri olan Mürşitler nasıl bizi manevi düşmanlarımıza karşı koruyorlarsa, Allah da kendi Askerlerini (Mürşitleri) her türlü gizli ve açık düşmanlardan korur. Allah'ın kendi askerlerini korumaktaki gayreti o kadar fazla büyüktür ki insan buna hayran olmaktan başka birşey yapamaz.
Allah'ın Mürşitlerine kim hakaret etse, yahut onun gıyabında kötü söz söylerse, iftira etse onun üzerine Allahu Teala çok kısa zamanda büyük bir bela gönderir ve cezasını verir. Allahu Teala kendisine yapılan kötü söz ve iftiralara kıyamete kadar sabreder. Dostlarına (Mürşitlere) yapılana ise cazasini çok tez verir, işte bu lafın çıktığı yer burasıdır, insan Allah'ın Askerlerini her yerde hürmetle anmalı, onlara karşı terbiyesizlik etmemelidir
Zamanımızda maalesef çok müslüman kardeşlerimiz tövbeden korkmaktadırlar. Korkularının sebebi hep aynıdır. Hepside tövbeden sonra tövbelerinde durabilecekleri ümidini kaybetmişlerdir. Nasıl olsa ben tövbemde duramam, yine günaha dönerim. Belki bana bir zarar da gelebilir, hatta bazıları çarpılmanın bile mümkün olduğunu zannederler veya birisi kendisine yanlış bir hadise anlatmıştır. Tövbe edemeyenlerin 1 .ci korkusu olan tövbesinde duramam hali üzerinde duralım:
Tövbe edecek kimse, tövbeden sonra da halinin ibadet ve günah işlere karşı zaafının içindeki Din ve Allah sevgisinin, Allah'ın koruyucu Askerinden gelecek manevi görünmez (gizli) kuvvetin varlığını tatmadığını ve bu hususlara dair bir kuvvetli bilgisi de olmadığı için korkar.
Halbuki, bu hususlara dair bilgisi olanlarda tövbeden korkanların hallerine acırlar.
Çünkü tövbeden sonra insanın halinde çok büyük değişiklikler olur. Evvelce yaptığı günahlar onun nazarında çok kötü ve iğrençlesin Kendisinin evvelce hoşuna giden kötü işler onun nazarında iğrenç olunca tekrar işlemek aklından bile geçmez ve hatta onları yapanlara da bu defa kendi de acımaya, onlarında bu halden kurtulabilmesi için içinden gizlice Allah'a yalvarır.
Tövbeden sonra, günah işler iğrençleştiği gibi iyi işler, ibadetleri de onun nazarında o kadar güzel ve tatlı olur ki bu defa artık ibadete yüzünü çevirir. Yaptıkça daha çok hoşuna gider.
içinde, dine ve Allah'a ve bütün müslümanlara karşı bir sevgi hasıl olur. Allah'ın müsiümanları yukarıda anlatılan 3 düşmanından korunmakla görevli olan ASKERLERi (Mürşitler), tövbeden sonra da daima ona manevi bir kuvvetle yardım eder, düşmanlarına ona manevi bir kuvvetle yardım eder, düşmanlarına karşı korurlar. Tövbeden sonra bu anlatılan değişiklikler ancak Allah'ın vazifeli memurları veya Askerleri olan Mürşitler yanındaki tövbe ile olur. Bu durumları bilmeyen müslüman kardeşlerimiz korkmaktadırlar. Bilseler muhakkak korkmayıp hepside tövbeye koşacaklardır.
Tövbeden korkutan 2. ci sebep:
TÖVBESİNDE DURAMAZSA ÇARPILACAĞI
Hakikaten böyle bir şey varmıdır? Yoksa bu laf nereden çıktı?
Tövbesinde duramayan katiyetle çarpılmaz.
Kur'an-ı Kerim, Hadis Kitapları, Büyük Mürşidlerin hayatlarını ve menkıbe, kerametlerini anlatan hiçbir kitapta tövbesinde duramıyanın çarpıldığına dair en küçük bir hadiseye rastlanmaz, insanları çok ayetlerinde tövbeye çağıran Allah'u Teala'nm böyle bir adeti yoktur, ilerde tövbesinde duramayanlar diye ayrı bir mevzuda bu mesele çok açık olarak anlaşılacaktır
Bu çarpılma lafı nereden çıktı?
Allah'ın Askerleri olan Mürşitler nasıl bizi manevi düşmanlarımıza karşı koruyorlarsa, Allah da kendi Askerlerini (Mürşitleri) her türlü gizli ve açık düşmanlardan korur. Allah'ın kendi askerlerini korumaktaki gayreti o kadar fazla büyüktür ki insan buna hayran olmaktan başka birşey yapamaz.
Allah'ın Mürşitlerine kim hakaret etse, yahut onun gıyabında kötü söz söylerse, iftira etse onun üzerine Allahu Teala çok kısa zamanda büyük bir bela gönderir ve cezasını verir. Allahu Teala kendisine yapılan kötü söz ve iftiralara kıyamete kadar sabreder. Dostlarına (Mürşitlere) yapılana ise cazasini çok tez verir, işte bu lafın çıktığı yer burasıdır, insan Allah'ın Askerlerini her yerde hürmetle anmalı, onlara karşı terbiyesizlik etmemelidir
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz