ÖLÜYORUZ KURTARIN BİZİ !!!
2 posters
:: EDEBİYAT DÜNYASI :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
ÖLÜYORUZ KURTARIN BİZİ !!!
“Ölüyoruz, kurtarın bizi!”
Yazımıza başlık olan bu çığlık, daha dün Filistin’de koparıldı! Elektrikleri kesildiği için, her tür hastalığın pençesine itilen, hastalıklar, fakirlikler, yokluklarla boğuşmak zorunda bırakılan insanların çığlığı bu!
Bu çığlık, bizi yani ‘insan’ım diyen herkesi sarsması, uykularını kaçırması, yataklarına yatırmaması gereken bir çığlık… Biz ‘insan’lara doğru, vicdanların en derin yerinden koparılmış, olanca hızıyla bize doğru fırlatılmış bir çığlık…
Kalbim de öyle bir acı duyuyorum ki! Öyle hıçkırıkla ağlayasım geliyor ki, ama ölümle pençeleşen bu insanlara hiçbir fayda vermeyecek, biliyorum… Onlar soğuklarda, bulaşıcı hastalıklarla ölmeye devam edecekler…
Ah insanlık, bu hale nasıl düştük biz! Kim bizi ‘insan olmak’tan kopardı?
‘İnsan’ın zarar görüyor olması, acı çekiyor, ölüyor olması; ‘insan’ı nasıl rahatsız etmez! ‘İnsan’ bir şeylerini yitirdi mi yoksa? Olması gereken, ‘insan’ı var eden, ‘insan’ı insan eden bir şeylerini… Yoksa ‘acı’ bize alıştı mı, ya da biz ‘acı’ya!
Soğukta ve sıcakta ayrı bir biçimde yaşayan, giydikleri her gün değişen ve yedikleri her öğün farklılık arz eden, dünyanın gelişmişliğinin vermiş olduğu tüm imkanları kendine seferber etmiş ‘insan’ nasıl anlar ki; “ölüyoruz, bize yardım edin!” parkartlarından savrulup, tüm insanların vicdanlarına seslenen çığlığı! Yoksa ‘insan’ medeniyetin derme çatma kurulu düzenleri içinde vicdanını da mı yitirdi, yok etti! Duymuyor çünkü ‘ölüyoruz’ çığlıklarını!
Biz ne zaman kendimize geleceğiz! Biz yerlerde sürünürken mi ölecek bu dünya! Biz kendimizi bulursak dünyada bulacak, mutlu olacak… Ama biz kendimizi bulamamışken, ‘iyi’de yol bulamayacak kendine… Çünkü biz uzun asırlar ‘iyi’ insan olmanın en güzel halini gösterdik tüm insanlığa… Boşuna ‘iyi’ demediler bize! ‘Nerdesiniz’ dedikleri zaman bir saniye bile durmadan koştuk ‘insan’ın yardımına… El attık her yerde zulüm gören insanlığa… Ya şimdi? Hemen dibimizde milyonlar ölüyor, ‘insan’ ölüyor ve biz hala eğlenmeye devam edebiliyoruz, kılımızı bile kıpırdatmadan çorbalarımızı içebiliyor ve akşam olunca kafamızı yastığa gömüp, uyuyabiliyoruz…
Oysa uykularımızı kaçırmalı değil miydi, “kurtarın bizi” çığlıkları… Yapabileceğimiz bir şey yok mu gerçekten! Dünya zulmü alkışlıyorsa, yeryüzü kan çanağına dönmüşse, bütün umutlar bitmiş mi demektir! Canım şairim, “zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem” demiyor mu?
Dahasını diyor; “Boğamasam da hiç olmazsa yanımdan kovarım”…
Kalplerimizden ne zaman çıkarıp atacağız, zulümden beslenenleri! Yoksa hala sempatik mi geliyor o kimseler bize, sevgi mi var kalplerimizde onlara karşı!
Soruyorum vicdan taşıyan herkese; en azından duada mı etmekten aciziz! Yorumu size bırakıyorum…
Yazımıza başlık olan bu çığlık, daha dün Filistin’de koparıldı! Elektrikleri kesildiği için, her tür hastalığın pençesine itilen, hastalıklar, fakirlikler, yokluklarla boğuşmak zorunda bırakılan insanların çığlığı bu!
Bu çığlık, bizi yani ‘insan’ım diyen herkesi sarsması, uykularını kaçırması, yataklarına yatırmaması gereken bir çığlık… Biz ‘insan’lara doğru, vicdanların en derin yerinden koparılmış, olanca hızıyla bize doğru fırlatılmış bir çığlık…
Kalbim de öyle bir acı duyuyorum ki! Öyle hıçkırıkla ağlayasım geliyor ki, ama ölümle pençeleşen bu insanlara hiçbir fayda vermeyecek, biliyorum… Onlar soğuklarda, bulaşıcı hastalıklarla ölmeye devam edecekler…
Ah insanlık, bu hale nasıl düştük biz! Kim bizi ‘insan olmak’tan kopardı?
‘İnsan’ın zarar görüyor olması, acı çekiyor, ölüyor olması; ‘insan’ı nasıl rahatsız etmez! ‘İnsan’ bir şeylerini yitirdi mi yoksa? Olması gereken, ‘insan’ı var eden, ‘insan’ı insan eden bir şeylerini… Yoksa ‘acı’ bize alıştı mı, ya da biz ‘acı’ya!
Soğukta ve sıcakta ayrı bir biçimde yaşayan, giydikleri her gün değişen ve yedikleri her öğün farklılık arz eden, dünyanın gelişmişliğinin vermiş olduğu tüm imkanları kendine seferber etmiş ‘insan’ nasıl anlar ki; “ölüyoruz, bize yardım edin!” parkartlarından savrulup, tüm insanların vicdanlarına seslenen çığlığı! Yoksa ‘insan’ medeniyetin derme çatma kurulu düzenleri içinde vicdanını da mı yitirdi, yok etti! Duymuyor çünkü ‘ölüyoruz’ çığlıklarını!
Biz ne zaman kendimize geleceğiz! Biz yerlerde sürünürken mi ölecek bu dünya! Biz kendimizi bulursak dünyada bulacak, mutlu olacak… Ama biz kendimizi bulamamışken, ‘iyi’de yol bulamayacak kendine… Çünkü biz uzun asırlar ‘iyi’ insan olmanın en güzel halini gösterdik tüm insanlığa… Boşuna ‘iyi’ demediler bize! ‘Nerdesiniz’ dedikleri zaman bir saniye bile durmadan koştuk ‘insan’ın yardımına… El attık her yerde zulüm gören insanlığa… Ya şimdi? Hemen dibimizde milyonlar ölüyor, ‘insan’ ölüyor ve biz hala eğlenmeye devam edebiliyoruz, kılımızı bile kıpırdatmadan çorbalarımızı içebiliyor ve akşam olunca kafamızı yastığa gömüp, uyuyabiliyoruz…
Oysa uykularımızı kaçırmalı değil miydi, “kurtarın bizi” çığlıkları… Yapabileceğimiz bir şey yok mu gerçekten! Dünya zulmü alkışlıyorsa, yeryüzü kan çanağına dönmüşse, bütün umutlar bitmiş mi demektir! Canım şairim, “zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem” demiyor mu?
Dahasını diyor; “Boğamasam da hiç olmazsa yanımdan kovarım”…
Kalplerimizden ne zaman çıkarıp atacağız, zulümden beslenenleri! Yoksa hala sempatik mi geliyor o kimseler bize, sevgi mi var kalplerimizde onlara karşı!
Soruyorum vicdan taşıyan herkese; en azından duada mı etmekten aciziz! Yorumu size bırakıyorum…
Geri: ÖLÜYORUZ KURTARIN BİZİ !!!
ALLAHU TEALA sonumuzu hayır etsin insaALLAH
Ellerine yüreğine sağlık.. ALLAH c.c razı olsun..
Ellerine yüreğine sağlık.. ALLAH c.c razı olsun..
VUSLATZELİHA- Mesaj Sayısı : 182
Nerden : ANKARA
Rep :
Points : 30
Kayıt tarihi : 31/07/08
:: EDEBİYAT DÜNYASI :: Makaleler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz