Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Azrail, söylediginden de güzelmis"

Aşağa gitmek

Azrail, söylediginden de güzelmis" Empty Azrail, söylediginden de güzelmis"

Mesaj tarafından VUSLATZELİHA C.tesi Ağus. 02 2008, 15:40

Azrail, söylediginden de güzelmis"

Ilkokulu bitirip kursa gelmisti. Ailesi kendi istegiyle geldigini söylemisti.
Kayit için adini sordugumda: "Fatma", dedi. Hiç de çekinmeyen bir tavirla...
Ve ekledi: "Eger hafiz yaptirmazsaniz kayit yaptirmak istemiyorum".
Böyle tehdit edercesine konusmasi onu yasindan daha olgun gösteriyordu.
Tebessümle:"Korkmayin küçük hanim siz isteyin hafiz da yapariz, hoca da..."
O küçük gözlerinin içi parildadi birden. Annesi: "-Hoca hanim kusuruna bakma hele sen,
ille de hafiz olcam der de baska bir sey demez. Bizim köyün hocasindan duymus.
Peygamberimiz hafiz olanlara cennette tac giydirilecek demis herhalde.
Siz daha iyi bilirsiniz ya köylü kafasi, biz de bu kadar duyduk anladik.
Bu da çocuk iste". "-Tabi teyze ne demek, keske herkes sizin gibi duyduklarindan
etkilense de teslim olsa... Siz hiç merak etmeyin kiziniz önce ALLAH 'a sonra bize emanet.
" Kadincagiz elime yapisti, öpecekken geri çektim, utandim. Tuttum, ben onun elini öptüm.
Gözleri yasardi. "-Hoca hanim bu eller, gözler hep günahli, asil sizinkiler öpülmeye layik".
"-Estagfirullah teyze", dedim . O ahirette belli olur.

Bu konusmadan sonra kaydini yaptigimda Fatma'nin Erzurumlu oldugunu ögrendim.
Bir an düsündüm. "Küçük nasil kalacak bu kadar buralarda"...
Zaman ilerledikce Fatma'nin edepli tavirlari daha da çok etkiledi beni.
Azimliydi. Geceleri uykusunun arasinda ayetleri sayiklarken görüyordum çogu kez.
Böyle devam ederken arada bir bana gelip soru soruyordu.
Bir gün: -"Hocam hafiz olmak için Kur'an'i bitirmek mi lazim" diye sordu.
Bende: -"Tabii ki hepsini ezberleyeceksin ki "hafiz" adini alacaksin".
Bu cevabima çok üzülmüs gibiydi. Bir sey demek istiyordu sanki...
Tesekkür etti ve döndü arkasina gitti. Derslerim arasinda onlara sürekli Kur'an
ezberlemekle isin bitmeyecegini mutlaka içindekileri uygulamanin gerektigini
hatirlatiyordum. Talebelerden biri: -"Hocam" dedi. "Fatma'nin annesi ona abdestli
olmayanin hafizlara dokunamayacagini söylemis dogru mu?" diye sordu. Çok ilginç dogrusu.
MasALLAH dedim. "Osmanli zamaninda atalarimiz Kur'an'a ve hafiza kiymet verdiklerinden öyle
yaparmis" dedim. Çok hoslarina gitmisti bu is. Hepsi adeta kendilerini ulasilmasi zor,
kasa içindeki altin gibi görüyorlardi. "Görsünler" dedim içimden, bu yasta buralara
gelmisler. ALLAH 'in kelamini ezberliyorlar,onlara fazla görmem bunu.

Bu arada Fatma ara sira rahatsizlaniyor ve revirde yatiyordu. Zaman geçtikçe
Fatma'nin morali ve sagligi daha da çok bozuluyordu. Bir gün dersini 2 kez aksatinca sordum.
"Ne oldu yoksa anneni mi özledin?" -"Hayir", dedi. -"Neden moralin bozuk?
Sik sik ta hasta oluyorsun" dedim. "-Yanlis anlamayin, inanin ki annemi özleyipte
gitmek istedigim yok. Burayi çok seviyorum. ALLAH 'imdan çok korkuyorum. Buralari terk
edersem bana ahirette hesabini sormaz mi? " Bir sey diyemedim. Suçlu bile hissettim kendimi.
O küçük kalpte bu ne imandi Ya Rabbi! Onu hayranlikla izliyordum. Bir gün çok rahatsizlandi.
Doktora götürmek zorunda kaldik. Bir çok tahlillerden sonra arkadasim olan doktor
hanim: -"Hoca hanim derhal bu talebeyi ailesinin yanina gönder " dedi.
Saskinlikla:"Neden?" diye sordum. Bana: -"Belki üzülecek hatta inanmayacaksin ama,
bu talebe "KANSER". Adeta basimdan asagi kaynar sular dökülmüstü. Sanki her tarafimi
sefkat sarmisti. Hastahaneden ayrilirken Fatma'ya hiç bir sey diyemedim.
Oysa anlamis gibi bana sorular sorup dikkatimi dagitmaya çalisiyordu.
Kulagima egilerek "hocam" dedi. "Azrail insanlarin canini alirken nasildir?"
Aglamamak için zor tutum kendimi: -"Güzel bir surettedir, mü'min kullara", dedim Sevindi,
sanki mirildandi: "-Belki hafiz olamam ama Elhamdulillah mü'minim." diye. Simdi anlamistim,
bana önceden sormus oldugu soruyu. Demek ki hastaligini biliyordu.
Hafiz olmak için Kur'an'i bitirmek gerektigini söyledigimde neden üzüldügünü simdi
anlamistim.

Bir kaç gün sonra esyalarini hazirlamaya basladik. Çünkü dayanilmaz acilar içinde
oldugunu görüyorduk. Evine gitmesi gerekiyordu. Ailesi geldi.
Fatma yanima gelerek: -"Bana kizmadiniz degil mi? Eger söyleseydim belki kursa almazdiniz",
-"Ne demek! nasil kizarim sana: dedim. "Hem sonra, sakin üzülme hafizligimi bitiremedim
diye. Bu yola girdin ya, RABBİM seni hafizlar zümresinden yazmistir insALLAH ", dedim,
Öyle sevindi ki! sarildi boynuma: -"Gerçekten ben simdi hafiz sayilirmiyim?
Anne bak duydun degil mi?" Ya Rabbi bu ne askti. RABBİMin hikmeti tecelli etse
de iyi olsaydi su Fatma, ne güzel bir kul olurdu. Böylece Fatma'yi gözyaslari ile
Erzurum'a ugurladik. Çok geçmedi. Bir iki hafta sonra ailesi agirlastigi haberini verdi.
Bu bir iki hafta içinde ondan iki mektup almistim. Bana hep hafizlik tacini merak ettigini,
rüyalarina bile girdigini yaziyordu.
Bir gün sabah namazindan sonra telefon çaldi. Fatma'nin annesiydi karsimdaki ses.
Aglamakli bir sesle:-"Hoca hanim Fatma'yi ugurladik. Rica etsem bir hatim okurmusunuz?"
deyince ben de dayanamadim aglamaya basladim. Annesi beni teselli edercesine telefonu
kapatmadan: -"Size ölmeden önce sunu söylememi istedi", dedi.
Hiçkirarak: "Annecigim hocama söyle, Azrail söylediginden de güzelmis.". "Ey RABBİM;
senin kelamin için yanip tutusan, yoluna yapisip kelamina SIMSIKI sarilan kulunu, sen
son nefesinde yalniz birakir misin hiç?"
VUSLATZELİHA
VUSLATZELİHA

Mesaj Sayısı : 182
Nerden : ANKARA
Rep :
Azrail, söylediginden de güzelmis" Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Azrail, söylediginden de güzelmis" Right_bar_bleue

Points : 30
Kayıt tarihi : 31/07/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz