Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Keramet ve İstidraç

Aşağa gitmek

Keramet ve İstidraç Empty Keramet ve İstidraç

Mesaj tarafından güney Ptsi Şub. 09 2009, 13:53

Kerametle istidraç arasında ne fark vardır?

Cenab-ı Hak, peygamberlere davalarını tasdik için "mucize" verir, veli kullarına da "keramet" dediğimiz bazı harika haller ihsan eder. Velinin gösterdiği kerametler, aynı zamanda Peygamberimizin davasının doğru olduğunun bir alâmetidir. Çünkü velinin gösterdiği keramet, kendi peygamberinin kerameti sayılır. Keramete Hz. Ömer'den iki örnek verilir:

Birincisi Hz. Ömer'in gönderdiği mektubun atılmasıyla Nil nehrinin taşması, diğeri de Hz. Ömer'in Medine'de, minber üzerinde hutbe okurken bir aylık uzaklıktaki İslam ordusunun komutanına "Ya Sâriye, dağdan sakın!" diyerek sesini ona duyurması ve ordunun tehlikeyi atlatmasıdır. Keramet, Yüce ALLAH'ı bütün sıfatlarıyla birlikte tanıyan, O'na ibadette kusur etmeyen, günahlardan sakınan, helal olmayan lezzetlere iltifat etmeyen, gaflete dalmayan insanlarda görülür. Fakat bu özellikleri taşımayan, hatta tam tersi bir yaşayışın içinde bulunan kişilerde görülen olağanüstü haller keramet değil, "istidraç"tır.

"İstidraç", bir hadiste şöyle tarif edilir: "ALLAH'ın, isyana devam eden kişiye istediği nimetleri verdiğini gördüğün zaman bu bir istidraçtır." 1 Yani, Cenab-ı Hakkın, dinden uzak, isyankâr bazı kişilerin isteklerini yerine getirmesinin sebebi, böylelerinin azaplarını daha fazla arttırması içindir. Yoksa onlarda bir hakikat olduğundan değildir. Mesela, şeytanın yeryüzünde rahatça dolaşabilmesi, Firavun ve Nemrut gibi tanrılık iddiasında bulunan zalim kişilerin dünyada birçok imkânı ellerinde tutması, istidraca birer örnektir.

Bu hallerin onlara verilmesi de azaplarının arttırılmasını yöneliktir. Bir ayette "Ayetlerimizi yalan sayanları Biz, bilmeyecekleri noktalardan yavaş yavaş felakete yaklaştırırız"2 buyurularak bu gerçeğe işaret edilir. Zaten istidracın bir diğer anlamı da, bir kimseyi yavaş yavaş arzusuna götürüp haberi olmadan felâkete atmaktır.

"Keramet ve istidraç mânen birbirine zıttır. Çünkü keramet, mucize gibi ALLAH'ın fiilidir. Keramet sahibi de kerametini ALLAH'tan olduğunu bilir ve bunun farkındadır. Böylece velinin ALLAH'a olan tevekkülü daha da artar. Fakat bazen keramet gösterdiğinin farkına varır, bazen de varmaz. En iyisi ve isabetli olanı farkına varmamasıdır. Fakat istidraç sahibi, nefsine dayanır, kendi gücüne güvenir, gururu ve kibri öyle fazlalaşır ki, Karun gibi, "Bu servet, bilgim sayesinde benim oldu" âyetini okumaya başlar.3

Diğer yandan istidracın sihirle de yakından bir ilişkisi vardır. İstidraç ehli, sihri kullanarak yapılmayan bir şeyi "yapılmış" gibi gösterir. Mesela, cam parçalarını yemediği veya karnına şiş batırmadığı halde, seyredenler onun cam yediğini ve karnına şiş batırdığını sanır.

Böylece kendisine bakanların gözlerini bağlamıştır. Sonuç olarak, ALLAH'ı tanımayan, O'nun emir ve yasaklarına uymayanlardan böyle garip ve olağandışı şeylerin görülmesi istidraçtan başka bir şey değildir. Hatta İmam-ı Rabbanî Hazretleri, ALLAH'a iman etmiş olsa bile böyle hallerin gösteriş için yapılmasını istidraç olarak kabul eder.

güney
güney

Mesaj Sayısı : 581
Nerden : mardin
Rep :
Keramet ve İstidraç Left_bar_bleue0 / 1000 / 100Keramet ve İstidraç Right_bar_bleue

Points : -12
Kayıt tarihi : 05/08/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz